KİTAPLAR
Doğadabuan

Yörüklerden Kayıp Masallar
Bu masallar göçebe bir kültürün, bu ülkenin toplumsal bilinçaltının belki de en önemli parçasının bütün dünya adına sakladığı sırları anlatıyor. 2008 yılından bu yana süren bu çalışma ile belki de son masal ülkesinin, son masal halkının masalları toplandı.
Bu kitap içinde gerçek masal anlatıcılarının özgün anlatımlarını ve Türkçenin o zengin dağarcığında düşler gördüren, boyutlar aşıran imgeleri bulacaksınız.
Bazı masalların gerçek video kayıtlarını ve birçok ödüle sahip “Köse” filmini sayfalarda yer alan karekodları kullanarak izleyebileceksiniz.
Sönmez Karakurt’un çizimleriyle…
“Yörüklerden Kayıp Masallar” kitabına ulaşmak için tıklayın.

Belgesel TV Programları
Henüz Çok Geç Değil – TRT Belgesel
Anadolu’nun keşfedilmemiş yaban hayatı, “Henüz Çok Geç Değil” belgeseli ile 2012-2013 yıllarında TRT ekranlarına taşındı. Türkiye’nin doğal güzellikleri arasında o dönemde Kurt ve Küçük Akbaba gibi özel türler, ilk defa bir belgesel TV programının merkezine konu oldu. Belgesel serisinin ilk bölümü, Sarıkamış’ın kurtlarıyla bölgenin zengin doğal yaşamını ekrana taşıdı. İkinci bölüm, İnci Kefali’nin epik göçü ve Van Gölü’nün doğası ile bölgenin efsanelerini anlattı. “Henüz Çok Geç Değil”in üçüncü bölümünde ise Küçük Akbaba, Beypazarı’nın doğası ve yerel efsanelerle öne çıktı.
Anadolu’nun kültürel özellikleri ve biyolojik zenginlikleri, geçmişten günümüze dünya genelinde özel bir konuma sahiptir. Bu coğrafya, farklı iklimler ve habitat tipleriyle birçok endemik bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapar. Ancak, coğrafyanın sunduğu benzersiz avantajlar, Anadolu’nun yaban hayatını tehlike altındaki birçok türle karşı karşıya bırakmaktadır. “Henüz Çok Geç Değil” belgeseli, 3 önemli canlı türü üzerinden bu eşsiz doğal mirasın korunması için farkındalık oluşturmayı hedefliyordu.
1. Bölüm - Kurt
2. Bölüm - İnci Kefali
3. Bölüm - Küçük Akbaba
Islak Çarıklar
“Islak Çarıklar,” Yörük coğrafyasında yeni bir serüvenin kapılarını aralamaya işaret ediyor. Artık yola düşme vakti geldi çünkü “çarık çorabı, çorap ayağı sıkmaya” başladı. Durmak, kabullenmektir ve bu, Mustafa’nın, Ayşe’nin, Ümmü’nün, Ali’nin, Güssün’ün; Akkeçi’nin, Gökkeçi’nin, Tülü Maya’nın ve Doru Tay’ın dokunaklı öyküsüdür. Dinleyin, anlatılan sizin öykünüzdür. Dünü bugüne, bugünü yarına bağlamak için çarıkları ıslatıyoruz.
Gazeteci Yazar Yusuf Yavuz ve Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce’nin hazırlayıp sunduğu, Emre Dayıoğlu’nun Yörük Coğrafyasından derlediği müziklerle eşlik eden “Islak Çarıklar” serüveni başlıyor. Yola çıkın, unutulmaz bir hikayenin içinde hissedin ve Yörük kültürünün izinde müziğin tadını çıkarın.
















