Sonbahar Turizmde Deneyim Zamanı
Hüseyin Çağlar İnce
Haziran 1, 2020
Sonbahar ayları ile birlikte Akdeniz ve Ege kıyı bandı için doğanın en güzel zamanı başlamış oldu. Yaz sıcağında rahatça gezemediğimiz antik kentler, yürüyemediğimiz antik yollar ve birbirinden güzel alternatif turizm faaliyetleri için 9 ay sürecek harika bir sezon başlıyor. Hem de bu bölgelerde doğada insan ve makine sesinin en az olduğu zamanda sadece sizin ve sevdiklerinizin olması büyük bir fırsat.
Şimdi İstanbulluların deyimi ile güneye inme zamanı. Sonbaharla birlikte doğada müthiş bir değişim başlıyor. Burada şimdi üç mevsim renkler değişirken, canlılar yer değiştiriyor, kokular değişiyor, ışık değişiyor… Bakalım doğanın bu en muhteşem zamanında turizm misafirlerine neler sunabiliriz?
Keşfet!
Yaşadığımız coğrafyayı önce kendimiz keşfetmeliyiz. Kıymetli taraflarını iyi tanımlayarak bu coğrafyadan ilham almalıyız. O zaman başka destinasyonların taklit edemeyeceği pazarlama ürünlerini turizm misafirlerine sunabiliriz. Doğal dokusuna iş makinesi değmemiş vadilerimizi, derelerimizi, şelalelerimizi, göllerimizi, kumul alanlarımızı, saf ormanlarımızı, koylarımızı ve makilik alanlarımızı koruyarak insanların burada doğanın sakin dokusun güzel fotoğraflar çekmelerini sağlayabiliriz. (Burada iş makinesi noktasını vurguluyoruz. Çünkü dünyanın birçok yerinde, doğal alana dokunulmadan planlı turizm ile yüz binlerce turist ağırlanırken, ne yazık ki biz iş makinesiyle patika açtığımızı düşünüp alanın asıl kıymetli kılan dokusunu yok ediyoruz.)
Deneyim
Değişen turist profili artık deneyime daha çok önem vermeye başladı. Tüm dünya bu konuda kendini güncellerken biz bir adım geride kalmamalıyız. Yaşadığımız coğrafyanın çok güçlü bir doğal mekan ruhu var. Onun bozulmasına müsaade etmeden onu çok iyi değerlendirebiliriz. Örneğin Likya ve Karya yolları normalde benzersiz bir doğa içinde antik kentlerimizi birbirine bağlayan ve doğallığı bozulmamış uzun bir patika. Şu anda sadece belli bir turist grubu için uygun görünen bir algı varsa da pekâlâ her yaş ve ilgi grubundan insanlar için de cazip hale getirilebilir. Bu güzel rotada düz bir patikanın 1 km’sinde dahi misafir için yoga, orman banyosu gibi farklı deneyimler oluşturabilirsiniz. Büyük şehirden hafta sonu kaçışları için, wellnes, wellbeing gibi daha birçok güzel neden sağlayabilirsiniz.
Alternatif Turizm Kolları
Akdeniz ve Ege sahil bandında kitle turizminin yanında alternatif turizmin çok sayıda kolunun küçük ölçeklerde oldukça iyi kalitede yapıldığını söyleyebiliriz. Hatta birçoğunun gelir ve kültür seviyesi yüksek gruplarla çalıştığını da belirtmek gerekir. Hedef müşteri kitleleriniz ayrı olabilir. Fakat onlarla üretebileceğiniz farklı çalışmalar özgün içerikler sağlamanıza destek olabilir. Çok hızlı gelişen ve değişen dünyada çok farklı turizm modelleri geliştirmenize (vizyonunuz ve birikiminizle orantılı olarak) olanak sağlayabilir. Hem de mevcut kitle turizminin en yavaş olduğu zamanlarda. Şimdi bunlardan üç tanesine bir göz atalım, diğerlerini okuyucuya bırakalım.
Kuş Gözlemciliği
Kuş gözlemciliği tüm dünyada oldukça yaygın bir hobi. Sadece İngiltere’de sayıları milyonlarla ölçülen kuş gözlemcisi bulunuyor. Dünya’daki kuş gözlemcisi profiline baktığımızda gelir ve kültür seviyesinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Türkiye, bu hobi grubu için değerli bir konumda yer alıyor. Bölgeye özgü kuş türleri, Asya’da, Ortadoğu’da veya Afrika’da görülebilecek birçok kuş türü Türkiye’de görülebiliyor. Uzman rehberi azlığı ve o turizm pazarı ile ilgilenen turizmci eksikliği nedeniyle ülkemizin çok gerilerde kaldığını söyleyebiliriz.
Trekking
Likya ve Karya Yolları mevcut turizm tesislerinin etrafından geçiyor. Antik dönemden beri kullanılan bu yollar her yıl özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında binlerce turisti ağırlıyor. Hali hazırda gelen misafirlerin turizm tesisinde dinlenip SPA ve saunadan faydalanmak isteyenlerine çok rahat bir şeklide online olarak ulaşılabilir. Ayrıca özellikle orta ve üstü gelir düzeyine sahip Avrupalıların trekking ile ilgili olanlarına dijital platformlardan ulaşmak artık mümkün. Bu grubun özellikle belli uzun izin dönemlerinde farklı ülkelerdeki rotaları deneyimlediklerini biliyoruz. Peki neden Büyük İskender’in taş döşediği yollarda yürüyüp Olimpos Dağı’nın doğal mekan ruhunu hissetmeye gelmesinler ki?
Kayak
Antalya özellikle 2 tane önemli kayak merkezine çok yakın bir destinasyon. Saklıkent ve Davraz Kayak Merkezi Antalya’da konaklama yapılırken günübirlik kullanılabilecek merkezler. Misafirler, hem kayak yaparak hem de ılık Akdeniz havasını ve doğasını hissedebilirler. Aynı zamanda otellerin SPA hizmetleri, bu tatili zenginleştirebilir. Bu durum belki de dünyanın başka kış turizmi yapılan bölgelerine göre oldukça özgün bir pazarlama argümanı olabilir.
Turizmde Doğadabuan- Hüseyin Çağlar İnce